Kutsal Topraklardaydım – Kudüs

Yaklaşık 1 hafta süren bir Tel Aviv seyahatindeydim. Gitmeden önce bir çok kişi gibi benim de ön yargılarım vardı. Hem Kudüs’u o kutsal toprakları göreceğim için heyecanlı hem de haberlerde gördüklerimizden, izlediklerimizden kaynaklanan ön yargılarımdan dolayı tedirgindim.  Bu bir haftada yaşadıklarımı tüm samimiyetimle sizlere Kutsal Topraklardaydım videomda aktarmaya çalıştım. Umarım keyfile izlersiniz.

İlk gün gittiğimiz gün otelimize yerleştik. Hava çok güzeldi. Bizi hediyelerde oldukça sıcak karşıladılar. Farklı farklı ülkelerden gelen influencerlar bir aradaydık.

İlk durağımız Lut Gölü oldu. -430 metre rakımlı dünyanın en alçak noktasındaydık. Lut Gölü, Lut Kavminin yaşadığı şehrin bu sular altında kalarak yok olduğu rivayet ediliyor ve ismini de oradan almış. Gölün dibindeki çamurun da şifalı olduğu ve bir çok kozmetik firmasının bu çamurları ürünlerinde kullandığı biliniyor. Hava çok soğuk olmasına rağmen göle girdik. Suyun hissiyatı inanılmazdı.

2. Gün en merak ettiğim yerlerden olan Müslümanlar, Museviler ve Hristiyanlar için tarih boyunca değeri olan bir yer: Kudüs’ü ziyaret ettik. Farklı kültürlerin bir arada, dostça yaşadığı manevi duyguların çok yoğun yaşandığı bir yer.

Bizim Mısır Çarşısına benzer çeşitli kumaşların, baharatların satıldığı çarşıları var. Çarşı’nın içinde bizim yabancı olmadığımız kebap ve şerbetli tatlı kokuları hakim.

Mescid-i Aksa burada en çok görmek istediğim yerdi. Mescid-i Aksa’ya yalnızca müslümanlar girebiliyor. Müslümanlar’ın ilk kıblesi ve bizler için manevi değeri çok büyük. Orada olmak çok güzel bir deneyimdi. Museviler için önem taşıyan Ağlama Duvarı da yine hemen Mescid-i Aksa’nın arkasında bulunuyor. Osmanlı döneminden kalma eserleri şehrin her yanında görmek mümkün. Camiiler, müzeler hepsi tarihi yaşamanızı, hissetmenizi sağlıyor.

Ertesi gün güzellik ürünlerinin tanıtımı yapılacak bir konferansa davetliydik. Hepsi birbirinden güzel ürünlerle tanıştık. Akşam da Tel Aviv’in en çok sevilen saç ve makyaj artisti bizi evinde ağırladı. Eşi bize birbirinden güzel yemekler yapmıştı. Bizim de mutfağımızda olan yemekleri görmek mutlu etti.

Gallie bölgesinde ziyaret ettiğimiz bir kasabada bir kozmetik markasının atölyesine davet edildik. Tamamen doğal içerikli, doğal yağlar ve bitkilerle üretilen ürünlerin yapımı görüp kendimiz kremler yaptık. Geziden sonra da kuzeyde denize çok yakın bir spa otelinde kalıp son gün dolu dolu geçen bu tatilin yorgunluğunu atmış olduk.

Dolu dolu bir seyahatti. Kudüs’ü görmek çok değişik, tüylerimi diken diken eden bir histi. Bizi çok güzel ağırladılar. Türk olduğumuzu duyan herkes bizi çok sıcak karşıladı. Tabii ki farklı dinlere sahibiz ama benzerliklerimiz çok fazla. Bu gezi sayesinde aslında tüm dünya insanlarının birbiriyle dost olabileceğini, ön yargılarımızın gereksizliğini fark ettim. Umarım sizler de bu vlog’u benimle aynı duygular içerisinde izlersiniz.