Etkin Zaman Yönetimi

İşlerimi bir türlü bitiremiyorum, hiçbir şeye yetişemiyorum, kendimi tamamlayamadığım işler nedeniyle mutsuz hissediyorum, bence birgün 24 saatten fazla olmalı diyorsanız Etkin Zaman Yönetimi videom tam size göre.

‘’Zaman Yönetimi’’ günümüz şartlarında birden fazla rolü ve görevi olan, stresle yola çıkmak için desteğe ihtiyacı olan ve ‘’Ne yaparsam yapayım işlerimi asla yetiştiremiyorum.’’ diyenler için aslında bir nevi hepimiz için hayatımıza katmamız gereken en önemli değerlerden biri. Zamanınızı nasıl kullanmayı tercih ettiğiniz; tamamiyle kendi tercihinizdir. 8 saat ortalama uyuduğunuzu düşünürsek, geriye kalan 16 saati nasıl değerlendirebileceğiniz yine tamamiyle sizinle alakalıdır. Ben kişisel olarak önceden yapılmış otel rezervasyonlarını ve katı planları sevmeyen insanlardanım. Kesinlikle anı yaşamak benim için çok daha keyifli ancak; günümüzde zaman kavramı bu kadar değerliyken bu 16 saatlik süreyi verimsiz geçirmek, sonucunda da yapılması gereken şeyleri bitiremeyip daha fazla stres çekerek mutsuzluk yaşamayı kim tercih eder ki ? Eminim hiçbirimiz böyle bir şeyi tercih etmeyiz. Eğer sizlerde 1 gün 24 saatten çok daha fazla olmalı diyenlerdenseniz; kesinlikle zaman yönetimi anlamında plan yapmaya başlamayı ve harekete geçmeniz gerekiyor demektir. Zaman yönetimi ile ilgili yaptıklarım ve önerdiğim unsurlar şöyle;

Bir Hedef Belirleyin :
Bir hedef belirlemek ve bu hedefi ne kadar sürede bitireceğimi belirlemek benim için aslında işimi en kolaylaştıran faktör olmuştur. Eğer sizlerde kafanızda yapmanız gereken işleri tasarlayarak, bu işleri belirlediğiniz bir zaman içerisinde bitirmeye çalışırsanız bu anlamda hem pratiklik kazanmış hemde zamanınızı çok iyi şekilde yönetmiş olursunuz. Bununla beraber zaman geçtikçe aslında kendi zaman yönetim sisteminizi kendiniz belirlemiş oluyorsunuz. İnternetten araştırdığınız farklı içerikler arasında size uyan veya uymayan bir çok unsur görebilirsiniz. Örneğin ben araştırdıklarım arasında not tutmak anlamında birçok yazı okudum ancak; gerçekten not tutmak hepimiz için sürdürülebilir ve işimizi kolaylaştıran bir şey mi ? Zamanla bir not defteri alıp, yapılacak bütün önemli ve önemsiz işleri yazdığımı kendimde gördüm. Bu maddelerin içerisinde önemli/önemsiz maddelerde yer alıyordu. Gün sonunda hiçbirini tamamlayamadığımı görebiliyordum. Tamamlayamadığım şeyleri gördükçe bu yöntem kendimi yetersiz ve başarısız hissetmeme sebep oluyordu. Haliyle stres seviyem gittikçe artıyordu. Buna çözüm olarak önemli ve önemli şeyleri ayırmam gerektiğini fark ettim. Araştırmalara baktığımızda ‘Yapılacaklar Listelerinin %41’i gerekli/gereksiz şeyleri not defterimize yazarak günün sonunda uzun maddelerin tamamlanamayışını böylelikle strese dönüştüğünü görüyoruz. Daha önceden tarihi, günü ve saati belli olan işlerinizin (örneğin bir dişçi randevusu gibi) yeri not defterleri değil takvim olmalı. Hatta bu tarz yapılacak işlerinizi dijital bir takvime kaydetmek sizi gereksiz maddelerden de kurtarmış olacaktır. Böylece kendinizi daha başarılı hissetmeye başlayacaksınız.

Yapılacak İşlerinizi Ertelemeyin :
Erteleme yaparak ‘’ Yarın Yaparım’’ diye düşündüğünüz tüm planlarınızın ve işlerinizin tamamlanma oranının düşük olduğunu unutmayın. Bu tarz problemleri yaşıyorsanız; sabah saatleri fizyolojik olarak aktif olduğumuz saatler olduğundan, sizler için yapılması en zor işleri bu saat bölmelerine almanızda fayda var. Böylelikle sabah ki aktifliğiniz ile işinizi daha kolay halledebileceksiniz. Öğlen ve aksam saatlerin de ise; size keyif verebilecek aynı zamanda da yapılması kolay gördüğünüz işlerinizi tamamlamaya odaklı planlarsanız gününüzün daha verimli geçmesini sağlayabilirsiniz.

Yardım Almaktan Çekinmeyin :
Yardım almaktan kesinlikle çekinmeyin. Yetişemediniz konular herkes gibi sizlerin de olabilir. Okulda arkadaşlardan, evde ailenizden yardım alabilirsiniz. Ev ile ilgili yoğun desteğe ihtiyacınız varsa bu konuda da iş bölümü sizi oldukça rahatlatacaktır.

Telefon Uygulamalarından Yararlanın :
Biliyorsunuz artık hepimiz teknolojiyi aktif olarak kullanıyoruz .Telefonunuza indirebileceğiniz çok güzel uygulamalar mevcut. Size hatırlatmalar yapan, zaman yönetimi anlamında sizi destekleyen birçok uygulamayı telefonunuzda kullanabilirsiniz. Sosyal medyada ne kadar zaman geçirdiğimizi hesaplayan bir uygulamada, günümüzün kaç saatini sosyal medyada geçirdiğimi öğrenebiliriz. Böylece kullandığımız sosyal medyalarda fazla zaman kaybetmemiş oluruz. Sosyal medyada geçireceğimiz saatleri daha verimli işlerde kullanabiliriz. Eğer gününü çok aktif geçiren bireylerdenseniz, örneğin; spor yapıyor, çalışıyor ve aynı zamanda öğrenciliğinize devam ediyorsanız bu şekilde oluşturduğunuz günlük programlar sizi kurtaramayacaktır. Sizin kapsamlı haftalık program ile işlerinizi yürütmeniz gerekir. Tüm bunları yaparken sosyal hayatında da vazgeçmek istemeyenler de elbette hayatını programlayabilir. Örneğin kendimden örnek verecek olursam, ev içerisinde çocuğuma zaman ayırması gereken bir anne yine ev içerisinde eşimle, akrabalarım ve sevdiklerimle keyifli vakit geçirmek isteyen bir kadın, iş yerinde başarılı işler yapmak isteyen bir iş kadını,yine planladığım zamanlar içerisinde arkadaşlarımla zaman geçirmek ve yine belirlediğim saatlerde de spor yapmak isteyebilirim. Tüm bunları haftalık programlar ile planladığım saatler arasında yapıla bilinecek planlar. O yüzden sizlerde, sizin kriterinizde neler var ise, bunların hepsini haftalık bir plancaya bölerek hesaplayabilirsiniz. Eğer bu şekilde bir haftalık programlardan destek alarak ‘’zaman yönetimi’’ yaparsanız kendinizi çok daha başarılı ve mutlu hissedeceksinizdir.

Pomodoro Yöntemini Deneyin :
Bu yöntem aslında benim uygulama yöntemime oldukça benziyor. Bazı maddeleri benim sistemimde esinlenme kaynağım olmuştur. Bu sistem yapabileceğiniz işlere 25 dakikanızı ayırmak hatta mümkünse bu 25 dakikayı geçmemek ve 25 dakika sonunda kendinize 5 dk mola vermekten oluşuyor. 4 Pomodoro yöntemi sonrasın da yani 25×4 ‘den sonra, mola süreniz 5 dakikadan 15 ile 30 dakikaya çıkıyor. Bu 25 dakikadan sonra kendinize bir ödül olarak zaman molası vermek oldukça güzel bir yöntem olabilir. Tabi ki tüm bunları hayatımızın bir parçası yapabilmek için, belli ekolleri baz almak yerine kendi hayat tarzımıza ve karakterimize uygun şekilde kendimize adapte etmek bizleri daha çok mutlu edecektir.